- bir miktar
- some, a little
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
miktar — is., Ar. miḳdār 1) Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik 2) Ölçü Yapılan yardımın miktarı artırıldı. Birleşik Sözler eser miktarda teşehhüt miktarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bire bir — sf. 1) Aynı, tıpkı 2) zf. Ölçü, miktar vb. özellikleri eşit olarak Birleşik Sözler bire bir eşleme … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÜVM — Bir yere toplanmış olan bir miktar deve. * Yükseklik, yücelik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MURABAHA — Bir malı kâr ile satmak. * Bir miktar ilâve ederek ödünç para alıp vermek. * Fâiz ile para alıp vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ön ödeme — bir alacağın gerçekleşmesinden önce verilen belirli bir miktar, pey akçesi … Hukuk Sözlüğü
DARRE — Bir miktar süt … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GUZAME — Bir miktar süt … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜZ'A — Bir miktar et parçası. * Bardağın dibinde kalan su artığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZÜR'A — Bir miktar ekilmiş yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gıdım — is. Küçük parça, bir miktar Sığındığım, bir gıdım gönül hoşluğu aradığım bu yerde birden çıktı ortaya. N. Meriç Birleşik Sözler gıdım gıdım bir gıdım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuymak — is., ğı, hlk. 1) Mısır ununun erimiş tereyağıyla kavrulması, su eklenmesi, bir miktar peynir katılması ve bir süre kaynatılmasıyla elde edilen yemek 2) Karadeniz bölgesinde ve özellikle Trabzon da yapılan bir tür yemek Mısır kuymağı … Çağatay Osmanlı Sözlük